21 Aralık 2008 Pazar

Doktor Jivago (Doctor Zhivago) 1965 Türkçe Dublaj/DVDRip

Tür : Dram / Savaş
Yönetmen : David Lean
Yapım : 1965, ABD
Süre : 191 dk.

Oyuncular
Omar Sharif, Julie Christie, Geraldine Chaplin, Rod Steiger
Alec Guinness, Tom Courtenay, Siobhan McKenna
Ralph Richardson, Rita Tushingham, Jeffrey Rockland

Filmin Konusu
Rus devriminin koynunda yaşanan ölümsüz bir aşkın anlatıldığı bir film harikasıdır Doktor Jivago. 1958 Nobel Edebiyat ödülü sahibi Boris Pasternak’ın aynı isimli romanından uyarlanan filmin yapım tarihi 1964.

Yönetmenliğini David Lean’in yaptığı görsel şölen o yıl tam beş Oscar ödülüne layık görülür. Başından itibaren destansı bir anlatımla genişleyen filmin çarpıcı sonu ise adeta büyüleyici bir şiir tadındadır.

Doktor Jivago (Omar Sharif) ve savaş yıllarının karlı soğuğunda kaybettiği sevgilisi Lara (Julie Christie) sekiz yıl boyunca haber alamazlar birbirlerinden. Haber almak bir yana, birbirlerinin yaşadığına dair en ufak bir bilgileri bile yoktur.

Tam sekiz yıl sonra bir gün, şehir merkezinde ilerleyen bir tramvayın penceresinden dışarıya bakarken tesadüfen görür Lara’yı Jivago. O saniye, sekiz yıl boyunca yaşadığı en güzel andır. Ve Lara’nın duru yüzündeki güzelliği görür görmez yılların tozlu karanlığı silinip gider Jivago’nun yüreğinden. Telaşlı adımlarla ana caddeye doğru yürümektedir Lara. Jivago bir an önce kendisini dışarı atmak için harekete geçer. Tramvay oldukça kalabalıktır. Ve dakikalar süren itiş kakıştan sonra nihayet Jivago aşağıya iner. Lara’nın az önce bastığı taşlara değer ayakları. İçini bir huzur kaplar. Bir sıcaklık hisseder çektiği ilk nefeste. Yaşamın kalbi yeniden atmaya başlar sanki.

Lara hızlı adımlarla şehir meydanından ana caddeye doğru gitmektedir. Jivago da ardından yürümeye başlar. Aradaki mesafeyi, sekiz yıllık ayrılığı sona erdirmek ister. Giderek yaklaşmaktadır Lara’ya. Ateş basar her yanını. Elleri titrer. Heyecan, beyaz kanatlı bir güvercindir şimdi Jivago’nun kalbinde. Bağırmak ister, nutku tutulur. Bir şeyler gelir, düğümlenir boğazında. Adımlarını biraz daha hızlandırır. Fakat birden göğsüne bıçak gibi bir ağrı saplanır Jivago’nun.

Aradan geçen sekiz yıl karşısında Jivago aşkını taptaze korumayı bilmiştir fakat, kuduran yılların bu aşkı taşıyan kalbinin damarlarını tıkamasına engel olamamıştır. Anjina pektoristir Jivago’nun ilerlemesini durduran. Ömründe ilk kez hissettiği bu ağrı, kalp krizinin öncüsü olan göğüs ağrısıdır yani.

Yıllar sonra sevgilisini aniden görmüş olmanın heyecanı ve de yaptığı hızlı yürüyüş, Jivago’nun kalbinin oksijen ihtiyacını arttırmıştır. Yüreğinin genişliği karşısında bu yüreği besleyen koroner arterlerin darlığı, bu ihtiyaca karşılık verememiştir. Yıllar yılı Lara’sız yaşamak zorunda kalan kalp tam mutluluğa kavuşacakken, bu sefer de bir anda oksijensiz kalmıştır.

Ve Jivago bir doktordur. Bu ağrının angina olduğunu elbette çok iyi bilmektedir. Ve tabi ki ne yapması gerektiğini de. Bir kenarda oturup dinlenmesi, ve bitkin kalbini yürümenin ek yükü ile fazladan yormaması lazımdır.

Ama aynı anda zamanın mengenesi de sıkmaktadır Jivago’nun kalbini.

Çünkü Lara yürümeye devam etmektedir. Yavaş yavaş uzaklaşmaktadır Jivago’nun bakışlarında. Nazlı bir damla su gibi kayıp gitmektedir avuçlarından. Kimbilir belki bir daha asla göremeyecektir onu. Oysa hayallerin gerçeğe dönüşeceği andır şimdi.

Saniyeler içerisinde düşünülen onlarca ihtimalden sonra tekrar doğrulur Jivago. Yeniden yürümeye başlar Lara’nın peşinden. Elini uzatır ona doğru, dokunmak istercesine. Bağırmak ister sesi çıkmaz. Bıçak aynı yerdedir ve tekrar saplanır Jivago’nun göğsüne. Bir kez daha durdurulur Jivago anjina tarafından.

Zamanın mengenesiyse halen sıkmaktadır Jivago’nun kalbini.

Lara neredeyse caddenin ağzına yaklaşmıştır. Köşede kaybolmak üzeredir. Ufukta batan bir güneş gibidir şimdi Lara, etrafındaki kızıl haleler içinde. Ve Jivago’nun gündüzü sona ermektedir.

Lara’ya kavuşmak isteyen Jivago’nun bir an önce yola koyulması gerekmektedir. Fakat bir kalp krizi geçirmemesi için de yürümemesi şarttır. Bu çıldırtan denklem içerisinde Jivago çoktan vermiştir kararını. Lara’ya dokunamadan, onu göremeden yaşamaktansa ölmeyi tercih etmiştir. Tekrar doğrulur ve yürümeye başlar Lara’ya doğru. Yazık ki çok sürmez bu yürüyüş. Üç beş adım sonra öncekilerinden çok daha şiddetli bir anjina ile yere yıkılır Jivago. Sağ eliyle bastırdığı göğsü bir kalp krizine tutsaktır şimdi. Ve titreyerek ölür Jivago acılar içerisinde. Yazık ki Lara’ya ulaşma yolunda kalbine yenik düşmüştür. Yüzünde sevdiğine ulaşamamış olmanın hüznü ve ona kavuşmak uğruna ölümü göze almış olmanın mutluluğu yan yana belirir son karede yerde yatan Doktor Jivago’nun. Ve hikâye böyle sona erer.

Romanın yazarı Boris Pasternak Ağustos adlı şiirinde sanki son karede yerde yatan Jivago’nun ağzından Lara’ya veda etmektedir.

Elveda gök mavisi ve altını
Tecelli Yortusu'nun
Bir kadının son okşayışlarıyla yumuşak
Ölüm saatimin acılığı.

Elveda süresiz yıllar
Ve alçalış uçurumlarına
Meydan okuyan kadın,
Ben alanıydım savaşınızın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder